Yıl: 1986, Cilt: 2, Sayı: 1
Tüm Sayı(PDF)
Araştırma makalesi
Beyaz Sıçanlarda Lipofussin Pigmentinin Yaş Grubuna Göre Serebellar Çekirdeklerde Ve Medulla Spinalisteki Nöronlarda Histokimyasal Yöntemlerle Işık Mikroskobu Duzeyinde İncelenmesi
Hasan Cüce
Araştırma makalesi
Özeti
Beyaz Sıçanlarda Lipofussin Pigmentinin Yaş Grubuna Göre Serebellar Çekirdeklerde Ve Medulla Spinalisteki Nöronlarda Histokimyasal Yöntemlerle Işık Mikroskobu Duzeyinde İncelenmesi
Investıgatıon Of Lıpofussın Pıgment In Whıte Rats At Lıght Mıcroscope Level By Hıstochemıcal Methods In Cerebellar Nucles And Neurons In Medulla Spınalıst By Age Group
1, 1.5 ve 2 yaşındaki sıçanların medulla spinalislerinin servikal, thorakal, lumbal bölümlerinde, serebellumun nukleus dentatus, nukleus globosus ve nukleus fastigi nöronlarında ve Purkinje hücrelerinde lipofussin polar, bipolar, perinükleer, ve diffuz şekillerde görüldü. Purkinje hücrelerinde ve medulla spinalisde pigment miktarı belirgin biçimde arttığı halde beyincik çekirdeklerinde bu artışın daha az olduğu tespit edildi.
The lipofuscin pigment in neurons of the cervical, thoracal and lumbal paris of the spinal cord and of the nucleus dentatus, fastigii, globosus of the cerebellum of the 12, 18, 24 months old rats was observed as polar, bipolar, diffuse and perinucleer. Although the lipofuscin accumulation was obviousiv high in neurons of the spinal cord, this increase in neurons of the cerebellar nucleus was less atan that of the spinal card.
PDF
Benzer Makaleler
Editöre Eposta
2000 Canlı Doğumda İntra Uterin Gelişme Geriliği İle Doğan Bebekler Üzerıne Bir Araştırma
Ümran Çalışkan, Hacer Çalışkan, İbrahim Erkul, Dursun Odabaş
Araştırma makalesi
Özeti
2000 Canlı Doğumda İntra Uterin Gelişme Geriliği İle Doğan Bebekler Üzerıne Bir Araştırma
A Research On Babıes Born Wıth Intra Uterıne Growth Restrıctıon In 2000 Lıve Bırds
İUGG ile doğan bebekler, günümüzde pediatrisler için önemli bir sorun teşkil ederler. Bu tür doğumlar toplumun sosyo-ekonomik durumu ile ilişkili oldukları için özellikle gelişmekte olan ülkelerde daha fazla görüldükleri yapılan araştırmalarda gösterilmiştir (7). Yurdumuzda ise İUGG ile doğan bebeklerin insidansı ve özellikleri üzerine yapı/an bir araştırma vardır (5). Bu çalışmada 2000 vakalık seri üzerinde bu tür doğumların insidansını, anne yaşı, gebelik sayısı ve gebelik sıklığı ile olan ilişkisini araştırdık.
The newborn infants with IUGG are an important problem for pediatritions today, Because of the fact that this kind of births are releated to the socioeconomic status of population, it has been shown that these births are especially seen in the underdeveloped countries. In this investigation, we have searched the IUGG incidence and the re/ationship between IUGG and rnother's age, the number and the fri-quency of delivery.
PDF
Benzer Makaleler
Editöre Eposta
Femoral Venlerde Deneysel Greft Uygulamaları
Mehmet Yeniterzi
Araştırma makalesi
Özeti
Femoral Venlerde Deneysel Greft Uygulamaları
Experımental Graft Applıcatıons In The Femoral Veıns
Deneysel ve klinik çalışmalarda; venöz sisteme yerleştirilecek ideal greft için, çeşitli materyal ve teknikler kullanılmaktadır. Bu çalışmada; otojen yen, spiral dizilimli otojen ven ve «knitted Dacron» köpek femoral venine segmental olarak yerleştirilerek, greftlerin potansiyeli araştırıldı. Sürekli açıklık, 15. günde venografi ve arkasından eksplore edilerek tayin edildi. Erken açıklık yönünden; otojen venin Dakron'dan önemli derecede üstün olduğu (p< 0.01) bulundu. Spiral dizilimli venin de, Dakron'dan daha iyi neticeler verdiği tespit edildi (p< 0.05). Geç takipleri yapılamadığından rekanalizasyon gösterilemedi. istenen uzunluk ve çapta otojen ven bulunamadığı zaman, küçük çapta ve düşük hız akımında bile başarılı olan spiral dizilimli veriler tercih edilmelidir.
Various materials and techniques have been used to obtain an ideal graft ta replaced within the venous system in experimental "and ainica/ researches. In this study autogenous vein, spiral composite autogenous yein and knitted Dacron have been replaced segmentaly in canine femoral veins and the potantiality of these grafts has been investigated. Continuous patency was determined by venogram then by exploring on the fifteenth day. From the patency point of view autogenous vein was found to be significantly better than knitted Dacron (p< 0.01). And the spiral compsite ven was found to give better result than Dacron. Since long term observation was not avalible, recanalization could not be deminstrated.
PDF
Benzer Makaleler
Editöre Eposta
Bölgemizdeki Akraba Evliliklerı İnsidansı Üzerıne Yapilan Bir Araştırma
Ümran Çalışkan, Hacer Çalışkan, İbrahim Erkul, Dursun Odabaş
Araştırma makalesi
Özeti
Bölgemizdeki Akraba Evliliklerı İnsidansı Üzerıne Yapilan Bir Araştırma
A Research On Relatıve Marrıage Incıdence In Our Regıon
Yurdumuzda akraba evlilikleri oldukça sık görülmektedir. İnsidansı konusunda yapılan çeşitli araştırmalar vardır. Bu çalışmamızda Konya Doğumevinde 2000 yaka üzerinde yapılan bir araştırmanın sonuçlarını veriyoruz.
Consanguineous marriges are frequently seen, in our country. There are several investigations on it's incidance. In this article the results of investigation which has been done in Konya maternity hospital are given.
PDF
Benzer Makaleler
Editöre Eposta
Exchange Transfusion Yapılan 233 Hiperbilirubınemi Vakası Üzerine Bir Araştırma
Ümran Çalışkan, İbrahim Erkul, Sadettin Açar, Dursun Odabaş, Hacer Çalışkan
Araştırma makalesi
Özeti
Exchange Transfusion Yapılan 233 Hiperbilirubınemi Vakası Üzerine Bir Araştırma
A Research On 233 Hyperbılırubınemı Cases Wıth Exchange Transfusıon
Hiperbilirubinemi, yeni doğan bebeklerde önemli bir sorundur. Zamanında tedavi edilmezse kerinikterusa sebep olabilir. Diğer metodların yanı sıra en etkili tedavi şekli exchange transfusiondur. Bu araştırmamızda hastahanemizde exchange transfusion yapılan 23.3 hiperbiJirubinemili vakanın analizi yapılmıştır.
Hyperbilirubinemia in Newborn infants is an important problem. İf it isnt treated it may cause kernicterıs. The most effective treatment of hyperbilirubinemia is exchange transfusion. in this investigation_ analise of 2.33 lıyperbdirubinemias which were performed in our hosbital has been presented.
PDF
Benzer Makaleler
Editöre Eposta
Üst Ekstremite Arter Yaralanmaları Ve Cerrahi Tedavisi
Hasan Solak, Yüksel Tatkan, Adnan Kaynak, Şamil Ecirli, Kemal Ödev, Özkan Akkoç
Araştırma makalesi
Özeti
Üst Ekstremite Arter Yaralanmaları Ve Cerrahi Tedavisi
Upper Extremıty Arterıal Injurıes And Surgıcal Treatment
Arter yaralanmaları Hipokrat zamanından beri bilinmektedir. Hatta bir arter yaralanması ile karşılaşıldığında o devir içinde, o şartlar altındaki tedavi şekilleri bile önerilmiştir. Ambrois Pari 16. yüzyılda arter yaralanmalarında, arterin ligatüre edilmesi fikrini ortaya koymuştur. Hallowell 1759 yılında flebotomy sırasında yaralanan brakial arteri sekiz dikişi ile tamir etmiştir. Bu, arter lümenini koruyarak hemorajiyi kontrol etmek amacı ile yapılan ilk girişimdir. Bundan sonra yapılan bir çok teşebbüsler, trombozis nedeni ile başarısız kalmıştır. 1889 yılında Jassinowsky intimadan geçmeden süt ür konulmasını tavsiye etmiştir. Dorfler o zamana kadar uygulanan metodlardan farklı olarak damar duvarının bütün katlarından geçen devamlı dikişi kullandı ve geliştirdi. Bu tür girişimlerde ince iğne ve ince ipeği tavsiye etti. İnce materyalin kullanılmasının trombozis yapmıyacağını ileri sürdü. Dorfler aynı metodu ven yaralanmalarında da tarif ve tavsiye etti.
During nine years (1976 - 1985) 80 patients with upper extremity arterial injuries after shotgun, cunt trauma etc. were treated surgically. Earliest admission was two his and latest was 18 his. 66 of patients had uneventful recovery and 14 were palliated with acceptable results. This article emphasises the importance of such injuries and early admission to a vascular surgical unit.
PDF
Benzer Makaleler
Editöre Eposta
Meme Kanserinin Cerrahı Tedavisinde Modıfıye Radıkal Mastektominin Değeri (100 Olguluk Seri)
Adil Kartal, Türker Özkan, Hasan Başarır
Araştırma makalesi
Özeti
Meme Kanserinin Cerrahı Tedavisinde Modıfıye Radıkal Mastektominin Değeri (100 Olguluk Seri)
The Value Of ModIfIed RadIcal Mastectorny For The SurgIcal Treatment Of Breast Cancer (a SerIes Of 100 Cases)
Tümü kadın olan 100 meme kanserli olguya Madden'in Modifiye Radikal Mastektomi (MRM) tekniği uygulandı. Olgular yaş, semptom, tümörün lokalizasyonu, büyüklüğü, aksiller metastaz ve TNM'ye göre sınıflandırılması ile komplikasyonlar, mortalite ve sürvi bakımından incelendi. Sonuçların en az Radikal Mastektomi (RM) kadar iyi olduğu saptandı.
One hundred female patients alt of who had breast cancer were applied Madden's modified radical mastectomy technque. The cases were examined considering the age of the patient, the localisation and size of the tumor, axillary metastasis and classification. Complications and the rate of mortality and survival were studied. The results were as hopeful as radical mastectomy.
PDF
Benzer Makaleler
Editöre Eposta
2550 Crıner Sistem Taş Vakasının Analızi
Mehmet Kılınç, Mehmet Özer
Araştırma makalesi
Özeti
2550 Crıner Sistem Taş Vakasının Analızi
Analysıs Of The 2550 Crıner System Stone Case
Dicle Üniversitesi Tip Fakültesi Üroloji Kliniğine son 12 yıllık bir süre zarfında başvuran (1970 - 1983) 2550 taştı hasta incelenmiştir. Taşların lokalizasyon, cins, yaş ve bölgeye göre dağılımı sunulmuştur. Mesane taşı erkek cinsin hakim hastalığıdır, bölgemizde yaygın görülür (özellikle erken çocuklukta daha yaygındır).
2250 patients who vere diagnosecl calcilus stone disease admitted to the Urology Clinic of Medical Faculty of Dicle University, during a period of last 12 years (1970 - 1983), are presented. The patients with the stone disease are reported according to age, sex, localisation and region. Bladder stones are seen predoırıinanay in males, especially in, early childhood and common in our area.
PDF
Benzer Makaleler
Editöre Eposta
Karaciger Hastalıklarında Ultrasonografinin Değeri
Kemal Ödev, Mustafa Güleç, Ahmet Bilge, Adil Kartal
Araştırma makalesi
Özeti
Karaciger Hastalıklarında Ultrasonografinin Değeri
The Value Of Ultrasonography In The LIver DIseases
25.5.1985 - 30.12.1985 tarihleri arasında Selçuk Üniversitesi Tıp Fa-kültesi Radyoloji Anabilim Dalında 391 hasta US (Ultrasonografi) ile incelenmiştir. Yirmi üç hastada karaciğerde, 1 hastada karaciğer ve karında, 1 hastada karaciğer ve sol böbrekte lokalize olmuş kist hidatik, 20 hastada karaciğerde bağ dokusu artışı, asit ve spnomegali ile karakterize karaciğer sirozu ve 8 hastada karaciğerde solid (tümöral) lezyon tespit edildi. Bu çalışmada US bulguları ile ameliyat bulguları karşılaştırıldı. Kist hidatik tanısı konularak ameliyat yapı/an hastalarda US'nin teşhis doğruluğu %100 dür. Diğer hastalarda US, klinik teşhis çalışmalarına ve ameliyat endikasyonu koymada rehberlik etmiştir.
391 cases were examined by US (Ultrasonography) at the department of Radiology of Medical Faculty of Selçuk University, between May 25, 1985 and December 30, 1985. Hydatid csyt to have localized in the liver in twenty three cases, in the liver and abdomen in one case, in the liver and left kidney in one case, liver ci.rrhose characteriezd by splenomegaly, acsites and the increase of connective tissue in twenty cases and solid (tumour) lesion in eight cases were determined in the liver. US findings were compared wi.th operation findigns. The diagnosed csyt. US has become a guide for clinical diagnostic studies and to determine operation indication.
PDF
Benzer Makaleler
Editöre Eposta
Venöz Yaralanmalar Ve Cerrahi Tedavisi
Hasan Solak, Ali Ersöz, Yüksel Tatkan, Şamil Ecirli, Kemal Ödev, Adnan Kaynak, Tayfun Göktoğan
Araştırma makalesi
Özeti
Venöz Yaralanmalar Ve Cerrahi Tedavisi
Venous Injurıes And Surgıcal Treatment
Between 1976 - 1985, 64 patients were admitted ta our ciinic as an emergency with peripheral yein injuries. 57 of these patients were male and 7 female. Hospitalisation period was 2 - 18 hrs. Ali patients received surgical treatment with satisfactory results. The emphasis is made on the thought that yein injuries should be considered as important as the arterial emergencies.
19. yüzyılda venöz onarım için bazı teknikler uygulanmıştır. 20. yüz-yılın başlarında, venöz sistem cerrahisi arteriel sistem cerrahisine paralel olarak gelişme göstermiştir. Eck (1877) iki kan damarı arasında ilk anastomozu denedi. (V. porta ile V. cava inferior). İlk defa Murphy 1897'de bir hastada superfisial fe-moral ven laserasyonunda ve femoralis communisteki laserasyonda (de-vamlı sütür ile) lateral sütür tamirini tarif etti. Haimovic (1899) da ven ve arter tamiri metodlarını tavsiye etmiştir. Clermont 1901'de ayrılmış V. cava inferior uçlarını devamlı ince ipekle sütüre ederek başarılı bir operasyon gerçekleştirdi. Goodman (1918)'de iki femoral, iki popliteal yen laserasyonunu lateral sütürle tamir etti. Dorfler 1899 yılında yen tamiri için, yuvarlak tel iğnesi ince ipekle, arter duvarına yakın sağlam-lıkta olan yen duvarının tüm tabaklarından dikkatlice geçirilerek devamlı dikilmesi tekniğini tavsiye etti.
PDF
Benzer Makaleler
Editöre Eposta
Chorea Ve Romatizmal Kalp Hastalığı
Ümran Çalışkan, Hacer Çalışkan, Şencan Özme, Ali Ertuğrul
Araştırma makalesi
Özeti
Chorea Ve Romatizmal Kalp Hastalığı
Chorea And Romatısm Heart Dısease
Bu çalışmada 1975 - 1980 yılları arasında, Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Pediatrik Kardiyoloji Ünitesinde Sydenham Chorea tanısı alan 135 yaka retrospektif incelenip takdim edilmiş, romatizmal kalp hastalığı ile ilişkisi gözden geçirilmiş ve sonuçlar tartışılmıştır.
In this investigation, it has been introduced Orle kundred and thirty five cases wich vere retrospective//y diagvosed as Sydenham Chorea iri cleparment of pediatric cardiology of Hacettepe medical faculty between 1975 and 1980. It has been reviewed its relation with the heart disease and it has been discussed t.he results.
PDF
Benzer Makaleler
Editöre Eposta
Deri Malign Melanomlarında Cerrahı Tedavi
Adil Kartal, Mustafa Gezginç
Araştırma makalesi
Özeti
Deri Malign Melanomlarında Cerrahı Tedavi
SurgIcal Treatment In MalIgn SkIn Melanomas
On beş deri malign melanom (MM) olgusunda geniş cerrahi eksizyon + serbest deri grefi ve terapötik veya profilaktik amaçla regionel lenfadenoidektomi uygulandı. Olgular postoperatif kemoterapi, radyoterapi ve immunostimülan tedaviye alındı. Bu nedenle malign melanomiar çeşitli yönleriyle incelendi.
Extensive surgical excision, free skin graft and regio•al lymphadeno-idectomy for therapeutic or prophylactic reasons were performed in fifteen malign skin melanoma cases. They were kept under postoperative chemotherapy, radiotherapy, immunotherayp afterwards and various aspects of melanomas were examined.
PDF
Benzer Makaleler
Editöre Eposta
Pulmoner Cryptococcus
Hasan Solak, Ali Ersöz, Yüksel Tatkan, Ümran Çalışkan, Şamil Ecirli, Kemal Ödev, Osman Yılmaz, Cevat Özpınar
Araştırma makalesi
Özeti
Pulmoner Cryptococcus
Pulmoner Cryptococcus
Cryptococcus Neoforrnans veya Torula Histolytica adı verilen bir mantar ile meydana gelen bu hastalığa Torulosis'te denmektedir. Vak'aların %80 - 85'i, 20 - 60 yaş arasındadır. Beyaz ırk ve erkeklerde sıktır. Burada, literatürümüzde nadir görülen bir pulmoner cryptococcus vak'amızı takdim ettik.
onary Cryptococcosis is a rare entity in Turkey. Diagnosis of the presented rare case made microbiologically from the aspirated bronchia/ lavage and histologically taken from the bronchial biopsy. Excellent result was achieved with Misteklin (Tetracyclin+Mycos-tatin) with uneventful recovery.
PDF
Benzer Makaleler
Editöre Eposta
İnfantta Paroksismal Supra Ventriküler Takikardia
Ümran Çalışkan, İbrahim Erkul, Dursun Odabaş, Hacer Çalışkan
Araştırma makalesi
Özeti
İnfantta Paroksismal Supra Ventriküler Takikardia
Infantta Paroxısmal Supra Ventrıcular Tachcardıa
Paroksismal supra ventriküler takikardi (P.S.V.T.) pediatrik yaş grubunda da görülebilen bir kardiak aritmidir. Bu yazıda bir paroksismal supra ventriküler takikardi vakası takdim edildi ve konu kısaca gözden geçirildi.
Paroxysmal supra ventricular tachycardia is a cardiae aritmia which can alsa be occurred in pediatric popullation. in this article a patient with supra ventricular tachycardia has been presented and this subject has been shortly reviewed.
PDF
Benzer Makaleler
Editöre Eposta
Traumatık Perikard Yaralanması
Hasan Solak, Ali Ersöz, Yüksel Tatkan, Kemal Ödev, Adnan Kaynak, Şamil Ecirli, Cevat Özpınar
Araştırma makalesi
Özeti
Traumatık Perikard Yaralanması
Traumatıc PerIcard Injury
Pure pericardial rupture witiwut additional intrathoracic injuries is a rare entity. Such cases are usually diagnosed as post mortem. This article describes such a cases with an uneventful surgical result.
Künt travmayı izleyen perikard rüptürü çok nadir olarak meydana gelmektedir. Perikard rüptürünün tarihçesi 19. yüzyıla dayanmaktadır. Stokes, 1831 yılında, su çarkının kolu tarafından yaralanan genç bir has-tada perikard yaralanmasını teşhis etmiştir (2). Morel Lavalle, 1864 yılında, düşme sonucu göğüs travmasına maruz kalan 3 hastanın birinde dinleme bulgusu olarak su çal kahin suya çarpması sonucu çıkan sese benzeyen bir ses bulmuştur. Otopside bu 3 vak'ada da perikard yırtığı görülmüştür (2). Crynes ve Hunter, 1939 yılında, «travmatik perikard rüptürü» teşhisini almış 58 vak'anın raporlar= topladılar, fakat bunla-rın hiçbirisi ölümden önce tespit edilernemişti. Perikardial yırtıklar ancak otopsi ile teşhis edilmiş ve vak'aların ölüm nedeni bu .yırtıklardan oluşan kalp herniasyonuna baglanmıştır. Bu yazarlar kendi kurumlarındaki 4107 otopside. 22 pelikard rüptürü vak'ası gördüler. Crynes ve Hunter'in gözlemlerinden bugüne kadar literatür taraması sonucunda 142 vak'a toplanmıştır (2).
PDF
Benzer Makaleler
Editöre Eposta
Trizomi 18 Sendromu
Sennur Demirel, Nurettin Başaran, Nail Alp, Sevim Karaarslan
Araştırma makalesi
Özeti
Trizomi 18 Sendromu
TrIsomy 18 Syndrome
Hastanemize başvuran 11 günlük bir erkek bebekte yapılan kromozom araştırması sonucunda trizomi 18 sendromu tespit edilmiştir. Bu vaka ile ilgili klinik ve sitogenetik bulgular gözden geçirilmiş, literatür bilgileri ile tartışması yapılmıştır.
Trisomy 18 syndrome is detected at the end of a chromosorne study of an infant - boy admitted to our hospital. Related chnical and cytoge-netic findings have been reviewed and discussed in the light of literature.
PDF
Benzer Makaleler
Editöre Eposta
Büyük Hekimlerimiz Ord. Prof. A. Süheyl Ünver (17.2.1898 - 15.2.1986)
Fuat Yöndemli
Araştırma makalesi
Özeti
Büyük Hekimlerimiz Ord. Prof. A. Süheyl Ünver (17.2.1898 - 15.2.1986)
Our Great Doctors Ord. Prof. A. Süheyl Ünver
Büyük hekimlerimiz başlığı altında bundan evvelki sayımızda Konya'lı bir hekim olan F. Nafiz Uzluk anlatılmıştı. Bu sayımızda anlatılacak olan örnek şahsiyet ise yalnız ilim değil, sanat âleminde de tanınmış olan, hocaların hocası Süheyl Ünver'dir.
F. Nafiz Uzluk, a doctor from Konya, was told in our previous issue under the heading of our great physicians. The exemplary figure to be described in this issue is Süheyl Ünver, the teacher of the teachers, who is not only known in science but also in the world of art.
PDF
Benzer Makaleler
Editöre Eposta