Yıl: 1992, Cilt: 8, Sayı: 1
Tüm Sayı(PDF)
Araştırma makalesi
Konya Çocuk Yuvasında Gelışme Geriliği Olan Çocuklarda Endokrinolojik Araştırma
Aziz Polat, İbrahim Erkul, Ahmet Özel, Hasan Koç
Araştırma makalesi
Özeti
Konya Çocuk Yuvasında Gelışme Geriliği Olan Çocuklarda Endokrinolojik Araştırma
An EndocrInologrcal Research In ChIldren WIth Growth RetardatIon Konya ChIldren Care Center
Konya Çocuk Yuvasıruhıki 133 çocuğun ge-lişmesi incelendi. Gelişme geriliği olan 15 çocukta L-Dopa stimullasyonu ve insülin hipogliseınisi ile se-rum growth hormon (GHt değerleri tespit edildi. A-raştırma grubundaki çocukların hepsinde maksimum serum GH değeri 7 tıghnl.'nin üzerituleydi. lari ço-cukla on. yıllık büyüme hızlan•la maksimum serum GH değeri arasında ilişki olmadığı tesbit edildi (p>0.05). Kontrol grubuyla yapılan karşılaştırmada maksimum serum GH değerleri ve yıllık büyüme hız-ları arasında ilişki yaktı, (p>0.05). Araştırma grubundaki 15 çocuktan 1 l'inde kemik matiirasyonu geriydi. Anne sevgisinden mahrıonivetin büyüme üzerine etkisi tartışıldı
The growths (ıf 133 children in Konya Child-ren. Care Center were evaluated. Serum growth hor-mone (GH) kvels were measured in 15 children with growth failure bv using L-Dopa stimulation and in-sulin- induced hvoglycemia. All of the children in. research group had maximum serum GH values hig-her than 7 nghnl. Tlıere was no correlation between antıtıal growth rate (ınd maximum serum GH level (p>0.05). Eleyen of 15 children ilı research group had retanled bone maturation. The ejfects of mother deprivation on growth were discussed.
PDF
Benzer Makaleler
Editöre Eposta
Konya Ve Civarında Yaşayan Sağlıklı Kışılerde Tsh, Total T3, Total T4, Serbest T3ve Serbest T4 Dozeyleri
Ahmet Çığlı, Mustafa Ünaldı, Aykut Çağlayan, İdris Akkuş, Osman Yaşar öz, Mehmet Akdoğan
Araştırma makalesi
Özeti
Konya Ve Civarında Yaşayan Sağlıklı Kışılerde Tsh, Total T3, Total T4, Serbest T3ve Serbest T4 Dozeyleri
Tsh, Toto, T3, Total T4, Free D And Freet,t Le-VeIs Of HealIhy Subjects LIvIng In Konya And SurroundIngs
Bu çalışmada Konya ve civarında yaşayan sağlıklı 96 kişi (44 kadın, 52 erkek) serumunda ya-pıldı. Bulgularımu, kadınlarda ve erkeklerde: TSH düzeyleri 1.52 ± 0.54 ve 1.26 ± 0.42 piCiml. total T3 136.6±23.49 ve 140.57±.-72.03 ngidl, imal T4 7.38±1.09 ve 7.69 ± 1.37pgidl, serbest T3 (STı) 2.28 ± 0.418 ve 2.28 ± 0.582 pgimi, serbest T4 (ST4) 1.33 ±1_16 ve 1.37±2.98 ngidl bulunmuştur. Bulgularunız cinsiyeie ve yaş gruplarına göre de incelendi. Ayni yaş grubunda kadın ve erkekler a-rasındaki fark önemli bulunamadı. TSH düzeyleri 50 yaş grubunda önemli artış göstermiş (p<0.05), IT3 ve ST3 düzeyleri yaşla birlikte azahnıştır (p<0.01). Bulgularuniz başka araştıı-tcdartn bulgulany-lca karşilaştırddı. bazılarıyla uyumlu olduğu görüldü. Sonuçlanınızın Konya ve civarındaki laboraluvarlar için referans olabileceği kanaatine varılmıştır.
In this study, serumISH, Imal T3, total T4, free T3 and free T-t levels qf 96 healthy subjects (44 wo-men., 52 men) living in Konya and surroundings were determined. The values öf woınen and men are as follows: TSH 1.52 ± 0.54 and 1.26 ± 0..42 plUhnl, (mal T3 136.76±23.49 and 140.57 ± 22.03 tıgidl. total T4 7.38 ± 1.09 and 7.69 ± 1.37 free 7-3 2.28 ± 0.418 and 2.28 ± 0.582 pgiml, .free T4 1.33 ± 1.16 and 1.37 ± 2.98 ngidl respectively. Our results were evaluated according ta sex and age. There was difference between the values of male and female in. the same range of age. TSH le-veis of cases with ages higher Uzan 50 were signifi-`cantly elevated (p<0.05). rp and FT? lewis were decreased with age (pc0.01). The resuits were compared with those of lite-rature. We believe that !hese resuits ma• be used as r(ferance values fbr Konya and surroundings.
PDF
Benzer Makaleler
Editöre Eposta
Telenjiektatik Osteosarkoma
Recep Memik, Abdurrahman Kutlu, Salim Güngör, Mahmut Mutlu
Araştırma makalesi
Özeti
Telenjiektatik Osteosarkoma
TelangIectatIc Osteosarcoma : A Case Report
Telenjiektatik osteosarkomlarda, radyolojik olarak minimal .sklerozla beraber, osteolitik ve deskniktif görünüm vardır. Mikroskopisinde; ince fibröz septalarla ayrılmış, kanla dolu kitik boşluklar ve septalarda sarkom hücreleri izlenir. Telenjiektatik osteosarkomların, yaş ve cinsiyet dağılımı, klinik bulgu ve semptomlan diğer osteosarkomlarla benzerlik gösterir. Femurun proksimal metafizine yerleşmiş bir telenjiektatik osteosarkom vakası sunularak, ilgili literatür gözden geçirildi.
The radiologic apperance of telangiectatic osteosarcoma is usually a osteolitic and destructive lesion with only minimal ituralesional sclerosis. Histologically, large cvstic blood spaces seperated bv thin fibrous septa and lined .sarcoma cell were noted. The age and sex distnibition or clinical signs and semptoms are the same as those of ordinaty osteosarcomas. An example of telangiectatic osteosarcoma, localised on the proximal pan of femur has been presemed. The new siglus on the entity has been reviewed.
PDF
Benzer Makaleler
Editöre Eposta
Metatarsofalanjıal Eklem Çıkıkları
Recep Memik, Abdurrahman Kutlu, Mahmut Mutlu, M. İ. Safa Kapıcıoğlu
Araştırma makalesi
Özeti
Metatarsofalanjıal Eklem Çıkıkları
DIslocatIon Of The MetaIarsophalangeal JoInts
Ayakta çok nadir görülmesi sebebiyle, lateral ınetatarsofalanjicd eklemlerm dorsal çıkığt olan iki yaka sunularak, literatür gözden geçirildi.
Two cases of dorsal dislocation of rhe lateral metatarso-phalangeal joints is reported because it is a very rare dislocation and the literatüre is reviewed.
PDF
Benzer Makaleler
Editöre Eposta
Organık Fosforlu İnsektisid Zehirlenmeleri
Selmin Ökesli, Şeref Otelcioğlu, A. Feyza Ünal, Alper Yosunkaya
Araştırma makalesi
Özeti
Organık Fosforlu İnsektisid Zehirlenmeleri
Organophosphorus InsecIIcIde PoIsonIng
Organik fosforlu bileşikler tarzında insektisid olarak geniş bir şekilde kullanırlar. Deri ve mukozalardan hızlı bir şekilde absorbe edilerek akut zehirlemnelere neden olabilirler. Zehirlenmeleri oldukça ciddi semptomlara neden olur ve reanimasyon tedavisi gerektirir. Spesifik ilaçlarla, ortaya çıkan muskarinik. nikotinik ve santral etkiler geri döndürülebilir. Erken tanı ve etkili tedavi hayat kurtarıcı-dıı-. Bu çalışmada 1990-1991 yıllan arasında tedavi ettiğimiz organik fosfor antikolinesteraz insektisitteri ile akut zehirlenme gösteren 7 vakanın bulguları tarif edilmiş ve tedavisi tartışılmıştır.
Orgamıphosphorus insecticides are widely used agents which are quickly absorbed through the skin and mucous membranes. The effects of acute expo-sure to these agenıs can be .severe and imensive the-rapy mav be required. Specific drugs are available to reverse the muscarinic. nicotinic and central effects of !hese poisons. when giyen early they are very ef-fective and early diagnosis and treatment may there-fore be life saving. Iıı Iliis study seven cases of acute poisoning with an organophosphorus insecticide are reported. The sings and semptoms of acute poisoning are described anda rational approach to treatment is discussed.
PDF
Benzer Makaleler
Editöre Eposta
Primer Mide Lenfoması
Salim Güngör, Özden Vural, Mehmet Çerçi
Araştırma makalesi
Özeti
Primer Mide Lenfoması
Two Cases Of PrImary GastrIc Lymphoma
Primer mide lenfoması nadir görülen bir hastalıktır. Bu yazıda, primer mide lenfoması olan iki hasta, literatür verileri ile birlikte gözden geçirildi.
Primary gastric lymphoma is rare disease. In. this article, we presem two patients who had primary gastric lymphoma and reviwed with reference values.
PDF
Benzer Makaleler
Editöre Eposta
Nadır Yerleşimli Bir Glomus Tümörü
Salim Güngör, Özden Vural, Hilal Kart
Araştırma makalesi
Özeti
Nadır Yerleşimli Bir Glomus Tümörü
A Rare LocatIon Of A Glomus Tumor
Glomus tümörü veya glomangioma, normal glomustan kaynaklanan selim bir tümördur. Dudakların glomus tümörleri nadirdir. Literatürde yalnızca üç yaka bildirilmiştir. Biz bunlara ek olarak 51 yaşmda bir erkekte„soliter, agrth. subınukozal bir kitle olan glomus tüınörünürı ışık mikroskobundaki görünümünü sunuyoruz.
The glomus tumor, sir glomangioma. is a benign neoplasm arising from the normal glomus. Glomus ıumors of the lips are rare. there is only ilıree cases in the literature. We report ıhe light microscopic fe-caures of an additional case ortlte which occured as a solitaıy, painfid, submucosal mas.s in a 51- year- old man.
PDF
Benzer Makaleler
Editöre Eposta
İki Vaka Nedeniyle Sifiliz Ve Condylomata Lata
Hüseyin Tol, Hüseyin Endoğru, Şükrü Balevi, Alaalldin Atalık, Ayfer Özkardeş, Müfide Bozkürk
Araştırma makalesi
Özeti
İki Vaka Nedeniyle Sifiliz Ve Condylomata Lata
Two Cases Of SyphIlIs And Condylomata Lata
Cinsel yolla bulaşan hastalıklar grubuna giren sifiliz, tüm dünyadave ülkemizde önemini korumaya devam etmektedir. Son yıllarda, sifiliz vakalarında bir artma eğiliıni gözlenmektedir. Bu eğilimin sebepleri arasında sos-yal, ekonomik ve ahicşki faktörleri sayabiliriz. Sifiliz ikinci devir lezyonlarından Kondilomata lata ve diğer bulgulan taşıyan 2 olgu konunun önemi nedeniyle takdim edildi.
Syhilis, in the group of sexuallY transmitted di-seases, maintains its importance' over the world and in our countm Iiı recent years, a trend tv increase iıt. cases of syphilis has been observed. Among causes of this trend are social, ecoıtomic and moral factors. Two cases with Condylomata lata and other symptoms of secondarv svphilis vere presemed be-cause of the importance of the subject.
PDF
Benzer Makaleler
Editöre Eposta
Neuroblastoma'da İmmünoterapi
Aytekin Kaymakçı, Burhan Köseoğlu, Alaaddin Dilsiz
Araştırma makalesi
Özeti
Neuroblastoma'da İmmünoterapi
Immunotherapy In Neuroblastoma
Neuroblastoma çocukluk çağında en sık görülen (1/7000 - 1/10000) nöral tüp orijinli embriyonal tümördür (1) . Sempatik sinir sisteminin herhangi bir yerinden kaynaklanabilir. Baş, boyun mediasten, paraortik sempatik ganglionlar, adrenal medulla ve pelvise yerleşebilir. Nöral tüp ile ilişkili diner hastalıklar da rastlanır (2).
Neuroblastoma is the most common (1/7000 - 1/10000) embryonal tumor of neural tube origin (1). It can originate from any part of the sympathetic nervous system. It can be located in the head, neck mediastinum, paraortic sympathetic ganglia, adrenal medulla and pelvis. Diner diseases associated with the neural tube are also encountered (2).
PDF
Benzer Makaleler
Editöre Eposta
Kafa Kaidesi Ve Kraniyofasiyal Lezyonlardaanestezi Uygulaması
Selmin Ökesli, Yavuz Uyar
Araştırma makalesi
Özeti
Kafa Kaidesi Ve Kraniyofasiyal Lezyonlardaanestezi Uygulaması
Anesthesıa Applıcatıon In Head Base And Cranıofacıal Lesıons
Kafa kaidesi ve kraniyofasiyal girişimlerde anes-tezi uygulamasının en önemli amacı cerrahi işlem es-nasında hemodinamik stabiliteyi devam ettirmek, intrakraniyal basınç artışını önlemek, hatta düşmesini sağlayarak cerrah in çalışınasım kolaylaştınnaktır. Bu tür girişimler sıklıkla dııra mater'in açılmasına ve int-rakraniyal lezyonun çıkarılmasına yöneliktir. Bu ne-denle anestezist nörocerrahi tekniklerden ve komplikasyonlarından haberdar olmalıdır. Amacımız konuyla ilgili norofizyolojik bilgiler vermek,anestetik ajanların beyin metabolizması ve vasküler yapılara etkilerini gözden geçirmek, alınabilecek önlemleri bel irimektir.
The most important purpose of anesthesia application in skull base and craniofacial interventions is to maintain hemodynamic stability during the surgical procedure, to prevent an increase in intracranial pressure, or even to decrease it, making it easier for the surgeon to work. Such attempts are often aimed at opening the diary mater and removing the intracranial lesion. Therefore, the anesthesiologist should be aware of neurosurgical techniques and complications. Our aim is to provide neurophysiological information on the subject, to review the effects of anesthetic agents on brain metabolism and vascular structures, and to determine the precautions that can be taken.
PDF
Benzer Makaleler
Editöre Eposta
Tüberküloz Teşhisinde Yenı Laboratuvar Metodları Ve Elısa Testinin Değeri
Ahmet Saniç, Bülent Baysal, A. Zeki Şengil
Araştırma makalesi
Özeti
Tüberküloz Teşhisinde Yenı Laboratuvar Metodları Ve Elısa Testinin Değeri
The Value Of New Laboratory Methods And Elısa In The DIagnosIs Of TuberculosIs
İnsanlık tarihi kadar eski bir geçmişe sahip olan tüberküloz, teşhis ve tedavi yöntemlerindeki ilerle-melere rağmen 30 milyonluk prevalansı, 10 milyon yeni olgusu ve 3 milyon ölüm insidansıyla bütün dünyada, özellikle gelişmekte olan ülkelerin insanlarında önemli bir enfeksiyon hastalığı olarak karşımıza çıkmaktadır. 1960'lı yıllara göre büyük ölçüde azalmasına rağmen ülkemizde de başta gelen sağlık sorunlarından biri tüberkülozdur.
Tuberculosis, which has a history as old as human history, appears as an important infectious disease especially in the people of developing countries with a prevalence of 30 million, 10 million new cases and an incidence of 3 million deaths, despite the advances in diagnosis and treatment methods. Although it has decreased significantly compared to the 1960s, one of the leading health problems in our country is tuberculosis.
PDF
Benzer Makaleler
Editöre Eposta