Ebru Güçlü, İlknur Çınar Ayan
Amaç: Tiroid Hormon Reseptörü Etkileşimli Protein 13 (TRIP13); mayotik rekombinasyonda rol oynayan, iğ-toplanma kontrol noktasında görevli bir proteindir. Son yıllarda yapılan çalışmalar TRIP13’ün glioblastoma multiforme (GBM) de dahil olmak üzere çok sayıda kanserde potansiyel bir tümör indükleyicisi olabileceğini ortaya koymuştur. Bu çalışmada TRIP13’ün küçük bir moleküler inhibitörü olan DCZ0415’in U87 insan GBM hücrelerindeki antikanser etkinliğinin araştırılması amaçlandı.
Gereçler ve Yöntem: DCZ0415’in U87 hücrelerindeki olası antikanser etkisi sitotoksisite analizi, koloni formasyon analizi ve apoptoz analizi ile belirlendi. Ayrıca qRT-PZR analizi ile DCZ0415’in apoptoz, invazyon ve Transforme Edici Büyüme Faktörü-Beta (TGF-β) sinyal yolağı ile ilişkili genlerin mRNA seviyeleri üzerine etkisi araştırıldı.
Bulgular: DCZ0415, U87 hücre proliferasyonunu doz ve zaman bağımlı şekilde inhibe etti. U87 hücrelerinde DCZ0415’in 48 saat için IC50 dozu 19,77 µM olarak belirlendi. Bu dozda DCZ0415 uygulaması U87 hücrelerinde apoptozu indükledi ve hücrelerin koloni oluşturma yeteneklerini baskıladı. Ayrıca DCZ0415 apoptoz, invazyon ve TGF-β sinyal yolağı ile ilişkili genlerin mRNA seviyelerini antikanser etkiye yol açabilecek şekilde değiştirdi.
Sonuç: Kanserde yeni bir onkogenik faktör olarak değerlendirilen TRIP13’ün bir inhibitörü olan DCZ0415, GBM hücrelerinde antikanser etkiye sahiptir. Bu açıdan, TRIP13’ün GBM için önemli bir terapötik hedef olabileceği ve DCZ0415’in GBM hücrelerinde antikanser etkiye yol açan etkili bir inhibitör olarak değerlendirilebileceği düşünülmektedir.
Aim: Thyroid Hormone Receptor Interacting Protein 13 (TRIP13) is a protein involved in spindle-aggregation checkpoint, which plays a role in meiotic recombination. Recent studies have revealed that TRIP13 may be a potential tumor inducer in many cancers, including glioblastoma multiforme (GBM). We aimed to investigate the anticancer activity of DCZ0415, a small molecule inhibitor of TRIP13, in U87 human GBM cells in this study.
Materials and Methods: The possible anticancer effect of DCZ0415 on U87 cells was determined by cytotoxicity, colony formation, and apoptosis assays. In addition, the effects of DCZ0415 on mRNA levels of genes which were involved in apoptosis, invasion and Transforming Growth Factor-Beta (TGF-β) signaling pathway were investigated by qRT-PCR analysis.
Results: DCZ0415 inhibited U87 cell proliferation in a dose and time dependent manner. The IC50 dose of DCZ0415 for 48 hours was determined as 19.77 µM in U87 cells. DCZ0415 treatment at this dose induced apoptosis and suppressed colony forming abilities of U87 cells. In addition, DCZ0415 altered mRNA levels of genes associated with apoptosis, invasion and TGF-β signaling pathway, which could lead to anticancer effects.
Conclusion: DCZ0415, an inhibitor of TRIP13 which has been evaluated as a new oncogenic factor in cancer, has an anticancer effect on GBM cells. In this respect, it is thought that TRIP13 may be an important therapeutic target for GBM and DCZ0415 may be considered as an effective inhibitor that causes anticancer effects in GBM cells.
İsmail Baloğlu, Aynur Uğur Bilgin
\r\n Giriş: Multipl miyelom (MM) patogenezi tam olarak bilinmeyen bir hastalıktır. Konuyla ilgili farklı hipotezlerde ileri sürülse de son zamanlarda apopitozis yolaklarındaki mutasyonlar ön plana çıkmaktadır. PUMA p53 ile ilişkili veya ilişkisiz olarak transkripsiyon faktörlerince düzenlenen çeşitli sinyallerle apopitozisde rol alabilir. Bu çalışmada; p53 ve PUMA ekspresyonlarını çalışılmış ve p53-PUMA ekspresyonu ile hastalık patogenezi arasında bir ilişki aranmıştır.
\r\n\r\n Metod: p53 ve PUMA ekspresyonları immunhistokimyasal yöntemle değerlendirildi. İşlem
\r\n\r\n p53 ve PUMA’ya karşı spesifik antikor kullanılarak gerçekleştirildi. MM hastalarının tanı
\r\n\r\n anındaki kemik iliği biyopsiler örnekleri (n=31) çalışma grubu olarak alındı. Normal
\r\n\r\n hematopoez tespit edilen kemik iliği biyopsileri (n=12) kontrol grubu olarak alındı.
\r\n\r\n Boyandıktan sonra pozitif boyanan her bir örneğin boyanma kuvveti hesaplandı.
\r\n\r\n Bulgular: MM hastalarının kemik iliklerinde PUMA ekspresyonu gösteren hücrelerin
\r\n\r\n yüzdesi, normal bireylerin kemik iliklerine göre önemli ölçüde yüksekti (p=0.000). Plazma
\r\n\r\n hücre yüzdesi ile PUMA boyanma yaygınlığı arasında istatiksel olarak olmasada anlamlı bir
\r\n\r\n ilişki mevcuttu (p=0.385). PUMA ekspresyonları ile hastalığın evresi arasında bir ilişki yoktu.
\r\n\r\n Sonuç: Sonuçlarımız, MM hastalarının kemik iliği örneklerinde özellikle PUMA
\r\n\r\n ekspresyonunun, sağlıklı kontrollere göre önemli ölçüde daha yüksek olduğunu gösterdi.
\r\n\r\n PUMA pozitifliğinin p53’ e oranla daha fazla olması tanı anında PUMA’ nın nongentoksik
\r\n\r\n nedenlerle indüklendiğini düşündürdü. p53 ve PUMA pozitifliğinin kontrol grubuna göre
\r\n\r\n yüksek olması miyelom patogenezinde apopitozisin rol oynadığını düşündürmektedir.
\r\n\r\n Introduction: Multipl myeloma is a disease of unknown pathogenesis. Although there was a different
\r\n\r\n hypotheses on the subject, recently mutations in the pathway of apoptosis come to the fore. PUMA may play a role in apoptosis, bound or
\r\n\r\n unbound p53. The role is regulated by various signals of transcription factors. In this study; the expressions of p53 and PUMA in bone marrow hematopoetic cells of
\r\n\r\n have been worked and the relationship between myeloma pathogenesis with p53- PUMA was
\r\n\r\n searched.
\r\n\r\n Method: The expression of p53 and PUMA was evaluated using immunohistochemistry. The
\r\n\r\n procedure was carried out using specific antibodies against p53 and PUMA. Bone marrow
\r\n\r\n biopsies of MM patients at the time of diagnosis (n=31) were included in the study group.
\r\n\r\n Bone marrow biopsies from individuals who had normal hematopoiesis (n=12) were included
\r\n\r\n as control. After staining, strength was calculated of each positively staining
\r\n\r\n cells.
\r\n\r\n Findings: The percentage of cells showing PUMA expression was significantly higher in
\r\n\r\n bone marrows of MM patients as compared to normal bone marrow samples (p=0.000). We
\r\n\r\n found a correlation between the percentage of plasma cells with staining prevalence of
\r\n\r\n PUMA, but it was not statistically significant (p=0.385). There was no correlation between
\r\n\r\n the stage of the disease with PUMA expression.
\r\n\r\n Results: Our results showed that specially PUMA expression is significantly higher in bone
\r\n\r\n marrow cells of MM patients compared to healthy controls. Higher positivity of PUMA
\r\n\r\n suggested that, PUMA induced nongenotoxic reasons at the time of diagnosis. The lack of
\r\n\r\n p53 and PUMA positivite suggests that, apoptosis play a role in myeloma pathogenes
\r\nZehra Akpınar, Aysun Hatice Akça
Arif Duran, Ertuğrul Kafalı, Mustafa Şahin, Öznur Köylü, Adil Gökalp, Uğur Arslan, Hatice Toy